Avrupa Birliği (AB), otomobil üreticilerinin yoğun baskısına rağmen 2035 yılında içten yanmalı motorlu (benzinli/dizel) araç satışını tamamen yasaklama planından vazgeçmediğini resmen açıkladı. Avrupa Komisyonu Ulaştırma Komiseri Apostolos Tsitsikostas, “2035 hedefi kesin ve erteleme söz konusu değil” diyerek sektörün dönüşüm sürecine hız verilmesi gerektiğini vurguladı. Peki bu karar Türkiye’yi ve otomotiv pazarını nasıl etkileyecek? İşte tüm detaylar…
AB’nin 2035 Hedefi Ne Anlama Geliyor?
- Tam Elektrikli Dönüşüm : 2035’ten sonra AB üye ülkelerinde sadece sıfır emisyonlu araçlar (elektrikli, hidrojenli) satılabilecek. Bu, benzinli, dizel veya hibrit araçların (PHEV hariç) pazardan tamamen çekilmesi anlamına geliyor.
- Emisyon Standartları : 2026’nın ikinci yarısında mevcut CO₂ limitleri yeniden değerlendirilecek, ancak 2035 tarihli yasaklama değişmez .
Üreticilere Verilen 3 Yıl Ek Süre ve Destek Paketi
AB, otomobil üreticilerinin karşı çıkışlarına rağmen hedeflerde ısrarcı olurken, sektörün rekabet gücünü koruması için bazı tavizler de sundu:
- 3 Yıl Ek Süre : 2025 yılına yönelik emisyon hedeflerinin yerine getirilmesi için üreticilere 2028’e kadar süre tanındı.
- Borçlanma Usulü Emisyon Modeli : ACEA’nın (Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği) talebiyle, yüksek emisyonlu araç satışlarının düşük emisyonlularla dengelenmesine izin veren yeni bir sistem hayata geçirilecek.
- 1,8 Milyar Euro’luk Yatırım : Çin’in elektrikli araç baskısı karşısında AB, yerli batarya üretimi için 1,8 milyar euro luk fon oluşturdu. Bu, Avrupa’daki elektrikli araç üretiminin maliyetini düşürmeyi ve teknolojik bağımsızlığı güçlendirmeyi hedefliyor.
Türkiye Otomotiv Piyasası Nasıl Etkilenecek?
Türkiye, Avrupa’dan ithal edilen birçok markanın (Renault, Fiat, Volkswagen, Hyundai, Toyota vb.) satışa sunduğu modellerle dolu bir pazar. AB’nin 2035 hedefi, Türk tüketici ve üreticiler için şu anlamları taşıyor:
1. Elektrikli Araç Talebi Artacak
- Fiyatlar Düşebilir : AB’nin batarya yatırımları ve Türkiye’deki elektrikli araç kampanyaları (örneğin, MG4 Electric 1.379.000 TL’den başlayan fiyatlar) ile elektrikli araçların erişilebilirliği artabilir.
- Model Çeşitliliği Genişleyecek : Hyundai Ioniq 5, Tesla Model Y, BYD Dolphin gibi modellerin yanı sıra yerli markaların (TOGG gibi) da rekabeti çoğalacak.
2. Hibrit Araçlar Geçiş Dönemi İyimserliği
- AB’nin 2035 yasağına rağmen, hibrit araçlar (benzin+elektrik) 2035’e kadar geçiş dönemi için önemli bir seçenek kalabilir. Renault Megane E-Tech, Toyota Corolla Hibrit gibi modeller bu süreçte öne çıkabilir.
3. Türk Üreticiler İçin Fırsat ve Riskler
- TOGG’un Rolü : TOGG gibi yerli markaların AB pazarına yönelik elektrikli araç ihracatı hızlanabilir. Ancak teknolojik altyapı ve batarya bağımlılığı, en büyük zorluk olarak görülüyor.
- İstihdam ve Maliyet Endişeleri : Geleneksel motor üretiminde çalışan sektör çalışanları için yeni beceri gereksinimleri doğabilir.
Tüketiciler İçin Öneriler
- Elektrikli Araç İncelemek : Mart 2025 itibarıyla en uygun elektrikli araçlar (örneğin, BYD Dolphin 1.335.000 TL, MG4 Electric 1.379.000 TL) şimdiden piyasada mevcut.
- Hibrit Seçenekleri Değerlendirmek : 2035’e kadar kullanılabilecek hibrit modeller (örneğin, Toyota Yaris Cross Hibrit 1.772.500 TL) geçiş döneminin avantajını sunuyor.
Dönüşüm Kaçınılmaz
AB’nin 2035 hedefi, küresel otomotiv endüstrisini kökten değiştirecek bir adım. Türkiye için bu, hem tüketici alışkanlıklarının dönüşümü hem de yerli üretimin rekabet gücü açısından kritik bir dönem anlamına geliyor. Siz de elektrikli araçlara geçiş için hazır mısınız? Yorumlarda görüşlerinizi paylaşın!
